HİCRİ 6. YÜZYILDA TASAVVUF!
NURCU DİNİN BABASI MAKTUL SÜHREVERDİ´Yİ TANIYALIM:
(AVARİF-ÜL ME'ARİF (TASAVVUFUN ESASLARI-SÜHREVERDİ) KİTABINA BAKALIM)
5.ÖRNEK: KİTABIN 9. BÖLÜMDEN "SUFİ OLMADIKLARI HALDE SUFİ GÖRÜNENLER"
Fitneye tutulmuş çarpık kimselerin zannettiği şeyler melametilerde yoktur."Kalenderiyye", kalp temizliğinin verdiği sarhoşlukla şer'i hudutları bozan, bir arda oturma ve birlikte olma konusundaki her türlü kayıtları ve adabı ortadan kaldıran gruptur.Allah ile beraber olduğuna inandıkları kalplerinin güzelliği ve temizliği ile yetinirler.Kimisi İbahilerin yolunu tutarak içlerinin Allah'a ulaştığını iddia ederek, bunun da ulaşılması gereken hedef olduğunu savunmuşlardır. Şeriatın reddettiği her şey zındıkadan başka bir şey değildir. Aldatılmış olan bu tür kimseler, şeriatın kulluğun gerektirdiği bir hak ve vecibe, hakikatin da kulluk görevinin inceliklerine vakıf olmak, demek olduğunu bilemediler.Hz. Ömer (ra): "Kendisini töhmet altında bırakacak duruma sokan kimse, bu yüzden hakkında da kötü düşünen kimseleri kınamasın." Allah(cc) her hangi bir şeye hululdan münezzeh olduğu gibi, kendisine de her hangi bir Şeyin hululünden münezzehtir.Hakikat derecesine ermiş bazı muhakkiklerin,sohbetlerinde duydukları gibi konuşmaya ve yanlış anlamaya sebep olacak sözler söylemeye cesaret etmelerinin sebebi, uzun muamele ve mücahade neticesinde zahiri ve batıni olarak bu sözlerin kendilerine gelmesi, sufiye topluluğunun esasları olan takvada sadakat, dünyaya karşı gösterilen Zühd ve Kemal gibi prensiplere sımsıkı sarılmalarıdır.
6.Örnek: 10. BÖLÜM ŞEYHLİK MAKAMI
Şeyh, Allah'ı kullarına gerçek manada sevdiren, kullarını da Allah(cc)'a sevdiren ve yaklaştıran kimsedir.Şeyh, ittiba-i Resul(sav)'u şart koşar ve oraya götürür.Tezkiy-i nefis yoluyla Cenab-ı Hakk'ı bildirir ve sevdirir.Şeyhin üzerinde Cenab-ı Hakk' m verdiği bir vakar vardır.Şeyhlik yolundaki salik nefsini iradesiyle iyiliğe sevk eder.Kalbin biri nefse diğeri ruha bakan iki yüzü vardır.Şeyh, kendi nefsini daha önce nasıl düzeltmiş ise müridini de öylece düzeltir.Ayrıca yine bu konuda: Şeyhin sözü Hak ile Hak'tan ve Hak içindir. Cebrail, vahiy konusunda emin olduğu gibi, şeyh de ilhamı müridlere aktarmada emindir. Cebrail vahiyde hıyanet etmediği gibi, şeyh de ilhamda hıyanet etmez. Rasulullah heva ile konuşmadığı gibi, şeyh de ona uyarak zahir ve batında hevasından konuşmaz.(1)Müridin şeyhe karşı en güzel edebi, sessizlik, donukluk ve hareketsizlik (sukut, humud ve cumud)dur. Şeyhin izni olmadan çok konuşmamalı, çok gülmemeli ve sesini yükseltmemelidir. Şeyhin durumundan kendisine kapalı bir şey olursa, Musa ile Hızır kıssasını hatırlamalı ve itiraz etmemelidir. Üstadına hayır diyen asla felah bulamaz. Şeyh varken, mürid sadece farz namazı kılmalıdır. Çünkü onun görevi hizmettir. Şeyhine bütün durumlarını açmalı ve gizlememelidir. (2)
5. Örnek de, Sühreverdi hululiyet inancını reddettiğini ortaya koymaktadır. Bu nokta önemlidir. Bizler Müslümanlar olarak her konuda adil olmak, gerçeği ortaya koymakla mükellefiz. Sühreverdi burada hem doğru düşünmüş, hem de tasavvuftaki bu aşağılık hulul inancına dair "Allah münezzehtir bu iftiralardan" diyerek, sapkın tasavvufa Reddiyesini sunmuştur. Tabii buraya kadar her şey güzel ama son cümlelerde Sühreverdi yine hata etmiştir. İslam dininde zühd ve kemal değil, sadece takva ölçüdür. Zühd ve Kemal tasavvufla başlayan diğer bir sapma noktasıdır.
6. Örnek ise tarihi kırılma noktası olan "Şeyhi olmayan Şeytandır",filozofisinin değişik bir boyutu sadece. Burada "Şeyhlik makam olarak iyice sistemleşmekte, kendi normlarını üretmektedir" artık. İleride Âlimlerini, Şeyhlerini ilahlaştırıp, Rabbler edinen yobaz kafalar doğuracak olan bu sistem, kurallarını belirlemektedir. Şeyhler Cebrail gibi hatasız, peygamberler gibi masum ve uyduruk, efsanevi hızır gibi yardıma koşan, haşa biri olarak konumuna oturtulmakdadır! Bütün ilerleyen dönemlerde, bu üstün insan profilindeki Mr. Şeyhlerin temelleri işte buralardadır. Ümmetin "Düşünüp, akletmesine engel olacak en büyük takozlardan” birini koymaktadır Sühreverdi. Artık müritlerin Rabb edindikleri Şeyhler yanlarındadır. Ne durumları olursa olsun mürit Şeyhe gitmelidir.Allah´a dua bile edecekse, Şeyhin Şirklerinin korosu eşliğinde dua edecek, direkt Allah ile Rabıta yerine, araya Şeyhli tasavvurlar koyacak, hayali olarak tasarlayacak, Rabbleştirilen Şeyhler vesilesiyle Allah´a ulaşacak. Buna benzer onlarca uygulamanın pimini çeken tarihi bir dönüm noktasıdır. Her gün Fatiha süresini okuyup da, yardım Merkezine başka kablo kafalılar koyan bu tuhaf nesillerin beyinlerini işte böyle kutsamalarla çaldılar. Düşünmeyen ama kafa sallayan, üretmeyen ama kendini yerden yere vurup tepinen, öğrenmeyen ama beynini Şeyhine terk eden, okumayan ama tütsüler yakan, tefekkür tedebbür etmeyen ama kabul eden, sorgulamayan ama inanan, itaat eden ama isyan nedir bilmeyen. Yobaz kafa binlerce nesil işte bu fikirlerin doğurduğu çocuklar oldu! Şüphesiz ki Allah akletmeyenlerin değişimi istemeyenlerin, itaatleri kadar isyan doğuran bir imanla iman etmeyenlerin üzerlerinden Pisliği kaldırmayacak! Allah vaadinden asla caymaz! İsyanı öğretmeyen tağutu, belami, bidati, hurafeyi öğretmeyen, muvahhid orjinal İslam’dan ders vermeyen Şeyhleri çöpe atarak, yolumuza devam ediyoruz İnşâAllah!
Neue Welt
Kaynaklar:
(1)(Suhreverdi,Avarifu'l-Maarif, 203-206,İhyau Ulumiddin kitabı sonunda,el-Mektebetu't-Ticariyye, Kahire.)
(2) ( Suhreverdi, Avarifu'l-Maarif, 197-203, İhya sonunda.)
|