|
||||||||
Hadid Suresi 1 ila 29 Ayetler | ||||||||
|
||||||||
KUR´AN MEALİ Haberi | ||||||||
![]() |
||||||||
1- "Semavat ta":Semalarda,Göklerde olanlarda ve "Arz'da"; Yeryüzünde, alemlerde:Tüm dünyalarda, tüm kainatlarda,tüm evrenlerde olanlarda Allah'ı "tespih etmektedir"... Ve O "El Azîz'dir": Yüceler yücesidir, her tür iftiradan münezzehtir, üstün ve güçlüdür!! Ve O "El Hakîm'dir": Hüküm ve Hikmet sahibidir. Daima mutlak Galib'dir! 2- "Semavat ta":Semalarda,Göklerde olanlarda ve "Arz'da"; Yeryüzünde, alemlerde:Tüm dünyalarda, tüm kainatlarda,tüm evrenlerde olanlarda Allah'ı "tesbih etmektedir"... Ve O "El Azîz'dir": Yüceler yücesidir, her tür iftiradan münezzehtir, üstün ve güçlüdür!! Ve O "El Hakîm'dir": Hüküm ve Hikmet sahibidir. Daima mutlak Galib'dir! O'dur size hayat veren, can veren, dirilten, diri tutan!Ve... Yine O'dur sizi öldüren, vefat ettiren!! Ve O "Kadir"dir: Gücü, kudreti her şeye hakkıyla yeten, her şey üzerinde yegane tasarruf, otorite, saltanat, ölçülü bir biçim verme gücüne sahibdir! 3- O "El Evvel´dir"; "Üla´dır"; Hic bir şey yokken var olup, doğmayan ve doğrulmayandır! Ve O " El Ahir´dir";Baki´dir, sürekli ve sonsuzdur, zaman üstüdür ve zamandan münezzehtir..Ve O "Ez Zahir´dir"; Herşeyin apacık yönünüde gören, bilendir..."izhar edendir"; Beyan eden, açıklayan, detaylarla size dinini, yolunu ögretip gِösterendir, bildirendir! Ve O "El Batin´dir"; Herşeyin kapalı yönünüde,gizli yönünüde gören ve bilendir! Ve sizin üzerinize ni'metlerini "zahir ve batın" olarak; size açık veya size gizli, kapalı olarak genişletip üzerinize bolca yağdırmaktadır...Ve o "Alim´dir"; Muhakkak ki sınırsız ilmiyle her şeyi en iyi bilendir! 4- O ki ; "Semavatı": Semaları, gökleri ve "Arz'ı"; Yeryüzünü, mevcudatı, altı devrede: altı devirde, altı günde, altı aşamada, altı dönemde "Halk edendir"; Yaratandır! "Halkeden": Yaratan, oluşturan, ölçülendiren, biçimlendiren, programlayan, şekillendiren ve bunu yaparkende asla acziyete, yorgunluğa düşmeyen... Sonra.... Devam ederek, Arşa "Sevva - istiva"; Düzen verdi: Arşa Kudret ve Hakimiyet kurdu! Arşa Hükümran oldu,yönetti!! Arşı ve ona bağlı şeyleri yönlendirdi. Arşa egemenlik kurdu ve Arşa hükmetti! Göge ceki düzen verdi: Göge : Kudret ve Hakimiyet kurdu! Göge Hükümran oldu, yönetti!!Göge bağlı özellikleri yönlendirdi, göge egemenlik kurdu, göğün cekim dengelerini yarattı ve hükmetti! Sonra... "Hem Arz´a: Yeryüzüne ve hemde Sema´ya: Göge dedi ki": "Şimdi... Her ikinizde ister "Tav´an" : isteyerek, isterse de "Kerhen": Zoraki ve istemsiz olarak gelin buraya"! Hem "Arz": Yeryüzü ve hem de "Sema": Gök dediler ki: "Seve seve,isteyerek ve itaatle geldik,böylece gelenlerdeniz" O ki; "Arz'ın"; Yeryüzünün, yerin içine girenide ve ondan çıkanı da bilen Alim´dir!"Sema´dan"; Gökyüzünden ineni de ve oraya yükseleni de bilen Alim´dir. Ve kesinlikle bilin ki Allah sizinledir, her an Allah size cok yakındır ve sizlerin yapmakta olduğunuz amellerinizi, eylemlerinizi gayet iyi bilmektedir! Muhakkak ki Allah: Kullarına "Gerekeni yapacak olan, her an görüp- gözetmekte olan, her şeyi hakkıyla bilip-görüp-haberi olan Basir'dir!! "Arş" : 5- "Semavatta ve Arzda": Göklerde ve Yeryüzünde ne varsa: Tümüyle O'nun "Mülküdür": O'nun Egemenliğinde, Tasarrufunda, Yönetiminde , Sevk ve idaresinde, hükmünde, sahibiyetinde, malikiyetinde, emrinde, izninde, kontrolündedir! Ve; Bütün emirler,işler,oluşlar,sürecler sonunda Allah'a döndürülür! 6- O : "Leyl´i Nehar´a": Geceyi gündüze, Ve: "Nehar´ı-Leyl´e": Gündüzü geceye katan,uzaltan-kısaltan-bağlayandır.. Ve O göğüslerin, kalplerin, sinelerin özünü bilen Alim'dir!! Her ne yapmakta iseniz tümünü gayet iyi bilmektedir!! 7- Allah'a ve O´nun Resulüne; Elcisine iman edin ve sizi üzerinde "Halefler kıldığı"; Sizi tasarrufta malik ve yetkili kıldığı şeylerden "infak edin"; Harcayın! Her kim "iman ettikten sonra infak ederse"; Böyle davrananlara;"Ecr-i Kebir vardır", büyük bir ecir: büyük bir ödül ,üstün bir mükâfaat vardır böylelerine! 8- Ve... Hayır Hayır!! Sizlere ne oluyorda sizler Allah´a iman etmiyorsunuz! Size ne oluyorda sizi yagane terbiye edici hakim ve tek tasarruf sahibi Rabbinize iman etmeye davet eden Resülümüze; Elçimize uymuyorsunuz,davetini, teklifini kabul etmiyorsunuz!! Oysa ki daha öncede sizlerden "Müminler olacağınıza" dair kesin bir "Misak almıştı"! 9- O : "Sizi "zulümattan nura"; Karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için: "Âbd'iyyetini": İbadetlerini: Kulluğunu Sadece Ama Sadece Allah'a Sunan.. Sadece Allah'a Boyun Eğip "Abdullah" olan,"Abdullah Olup": "Dini'ni": Hayatın'ı: Tuttuğu, gittiği tüm yolları sadece O'na, sadece O'nun için,sadece O'nun emirleri ile düzenlemeye yönelen kulunun, Resülünün üzerine "Ayetlerini": Belgelerini, delillerini, alâmetlerini, işaretlerini, göstergelerini, nişânelerini, derslerini, kanıtlarını, ibretlerini, mucizelerini, ögütlerini "Beyyine" etmektedir!Tüm detaylar ile sunmaktadir ve açıkça okunan kanıtlar, belgeler, deliller bütünlügü olarak ayetlerini Resülüne, elcisine "Tenzil" eder; inzal eder,vahyin sunumunu, indirilişini, gönderilişini, bildirimini gercekleştirir.. Bu Kitabın " Tenzil'i ": Kaynağı, indirilişi, gönderilişi, İnzal'i, bildirilmesi Allah tarafındandır!! Kesinlikle ama kesinlikle bilin ki Allah size "Rauf dur ve Rahimdir"... 10- Ve... Hayır Hayır!!Size ne oluyor da, neyinize güveniyorsunuz da Allah yolunda "infak" etmiyorsunuz!Sizler "Fî sebîlillâhi Yolunda": Allah yolunda "infak etmeye" davet ediliyorsunuz ama bu davetede uymuyorsunuz, infak etmiyorsunuz!! 11- Karz-ı hasen ; 12- O gün "Mü´min erkekleri ve Mü´min kadınları" Önlerinden gelen,ellerinin arasından gelen, saglarından yansıyan Nur´lar icinde;Aydınlıklar icinde oldugunu görürsün!İşte bu mü´minlerin cennet koşusudur!İşte bu size sunulan "Buşra´dir"; Size sunulan "Müjde´dir"! Müjdelendiginiz cennet işte budur!O gün kendilerine müjdelenen bu altlarından ırmaklar, nehirler akan cennetlere yerleştirilecektir ve bu mükaatlandırma, ödüllendirme neticesinde cennette "Halid olarak"; Ebedî olarak, sonsuz ve kalıcı olanlar olarak, kesilmeyen, ebeden - ebediyyen kalıcı olarak, sonsuza dek sürekli kalmak üzre "cennette" ikamet edecekler, cennete yerleştirilecekler...İşte bu Allah indinde sizler icin en büyük Zaferin müjdesidir.. Büyük bir Üstünlük yoludur.. Büyük bir Müjdedir.. Büyük Bir Lütuftur, ödüldür! Böyle büyük bir Mutlu Son; elbette o "Fevzü'l Azim" olma halinizdir, neticenizdir, akibetinizdir!"Fevzü'l Azim" olma halinizdir: Bir Büyük mükâfata, ödüle, kurtulanlardan, başarıya ulaşanlardan, murâdına erenlerden, mutluluğa ve kesin zafere varanlardan, Rabbin riyazeti'ne liyâkât sahibi olanlardan, daimi kazananlardan olma halinizdir!! -Allah anıldığı zaman yürekleri ürperip, âyetleri okunduğu zaman imanlarını arttıran.. -Yalnızca Rablerine tevekkül eden... -Rabb'lerinin azabından korkan.. -Allah'a karşı gelmekten sakınan.. -Dini yalnızca Allah'a halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk eden.. -İyiliklerde yarışan.. -Umarak ve korkarak Allah'a yalvaran.. -Allah'a karşı derin saygı duyan.. -Allah bize yeter! O ne güzel vekildir diyen.. -Ticaretlerine, alış verişlerine esir olmayan.. Allah'ı anmaktan, sâlat'tan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten, mücadeleden vazgecmeyen.. -Kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkan... -Müminlere karşı yumuşak, kâfirlere, küfredenlere karşı dik,namuslu, Onurlu,izzetli,cetin ve şiddetli duran.. -Hiç bir kınayıcının kınamasından da korkmadan cihada devam eden.. -Bütün Kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının gerçekten çok şiddetli oldugunu bilip, Allah'tan başka şeyleri O'na eş tutanlardan olmayarak, Kalbine Allah sevgisini yerleştiren.. -Kur'ân'a yönelerek, Kur'an Şahitliginde herkesi uyaran.. - Allah'ın gönderdiklerini tebliğ ve davet eden ve O'ndan korkan, Allah'tan başka kimseden korkmayan.. "Hesap görücü olarak da Şahit olarak da olarak Allah yeter" ..diyen... -Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarmayan, imdat beklemeyen! -O'nun zatından başka her şey helak olacaktır... "Hüküm O'nundur ve Biz ancak O'na dönecegiz"..diyen... -Güzel, salih, iyi davranışlarda bulunup, üstün oldugunu, iman edenlerin galip gelecegini bilip, Rabb'ine güvenen.. -Müşriklere, "Allah cenneti haram kılmıştır! Müşriklerin Canlarının Varacağı yer cehenemdir.. Canlarınız Cehenneme! Asla ortak koşmam... Zaten Zalimlerin yardımcıları da yoktur!!" diyen.. -İbadetlerinde hiç kimseyi ortak edinmeyen, aracı edinmeyen.. -Direkt Allah'a yönelerek Rabıtasını sadece Allah ile yapan, Aracılara asla prim vermeyen!!.. -"Ben de her kul gibi bir beşerim"...diyebilen.. -Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına yönelen.. -"Allah'ın yaratışında, sünnetullahda değişiklik olmaz! Dosdoğru din budur"..diyen.. -Allah'a ve Resulüne iman eden..Ve ondan sonra asla şüpheye düşmeyen.. -Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşan.. Hakkında ihtilafa düştükleri konularda: "Bir şeyin hükmü Allah'a aittir. İşte benim Rabbim olan Allah budur. Ben yalnız O'na güvendim ve yalnız O'na yöneliyorum"..diyen.. -"Peygamber'e indirilen Kur'ân'ı dinledik, duyduk, itaat ettik"..Yaşla dolup taşan gözlerle, "Ey Rabb'imiz iman ettik, bizi de şahitlerden yaz" diye fiili ve kalbi dualar eden... -Görmedikleri halde Rablerinden korkan, kıyamet saatinden de eylem eylem titreyen.. Ahirete iman eden... -Gaybe iman eden.. -Allah'ın izni olmayınca hiç bir musibetin kendisine isabet etmeyecegini kesin olarak bilen yüreklilerden olan.. -"Allah bizim Mevlamızdır! Dostumuzdur! Yalnızca Allah'a tevekkül eder, Mevla olarakda, Dost olarakda Allah Yeter" diyerek.. Her iman eden müminin Allah Dostu oldugunu bilen... -"Ecel vaktini Sadece Allah bilir!! Ecel vaktini Bilirim diyenler Yalan söylüyorlar! Ecel vakti gelince ne bir an geri, ne bir an ileri asla alınamaz"..diyen.. -"Umarım Rabbim beni, doğruya,orjinal yoluna eriştirir ve öylede eceli verir".. diyen... -"Ancak Allah dilerse yapacağım"..diyen.. -İmtihanda oldugunu bilen bir bilinc ile yürüyen.. -Arka bahcelerde, gizli odalarda gizli gizli konuşmaları terkederek, insanlarin arasını düzeltmeye yönelen.. -Bireysel işlerinde Tagutluk yapmaktan kacanlar ve tagutlaşan kimselere uymayan... - Akrabaya da, yoksula da, yolcuya da Allah'ın rızasını dileyerek hakkını veren.. Sırf Allah rızası için yedirip iciren.. - Allah'ın âyetlerini az bir değere değişmeyen...Köpekleşmeyen..Eşekleşmeyen...Hayvandan da adi duruma düşmekten yine Allah'a kaçan.. -Mükafatı da,Ecri de,Ücretide, Begenilmeyide sadece Allah'tan bekleyen! -Sabredenler/Mücadele edenler, doğruluktan şaşmayanlar, nafaka verenler ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaran... -Ayaktaykende, otururkende ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anan; göklerin ve yerin yaratılışı üzerine düşünen... -Ve "Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru." ..diyen... -Allah'ın âyetlerini okuyan ve hikmeti arayan... -Kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında onlara karşı sağır ve kör davranmayan..Ve Kitaba sarılan.. -Kur'ân ile küfredenlere karşı olanca gücünle büyük bir savaş, mücadele ver!! emriyle direnen,mücadele eden.. -Şükreden.. Hamd eden... Şeytandan gelen fakirlik korkusuna yenilmeyen ve Korkunun esiri olup çirkin çirkin şeylere yönelmeyenler! -Emanetlerini ve ahitlerini gözeten, iyiliği emreden, kötülükten vazgeçirmeye çalışan, hayır işlerinde de müminlerle yarışan... -Erkek ve kadın bütün müminler birbirlerinin dostları ve velileridir sorumlulugunda olan... -İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olma bilincine haiz olan, dinin model insan resmini cizen.. -Tevbekâr olan, oruç tutan, rükua varan, secdeye kapanan, Allah'ın hududunu koruyan olan... - Affa yönelip, iyiliği emredip, cahillerden yüz çeviren... -Din hakkında kendisiyle savaşmayan ve yurtlarından çıkarma-sürgün vermeyen kimselere iyilik etmekten ve onlara adaletli davranmaktan vazgecmeyen.. -Müminlerden iki grup birbirleriyle vuruştugunda aralarını düzelten... Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşan... Eğer dönerse aralarını adaletle düzelten... -Allah için hakkı ayakta tutan ve adaletle şahitlik yapanlardan olan... Bir kavme olan kininden ötürü, adaletsizliğe sevketmeyen Adalet bilincinini kusanan...Takvaya yönelen.. -Yeryüzünde çalımla yürümeyen, kibir ve azametle yürümeyen.. -Yapmayacağı şeyi söylemeyen... -Asla ümitsizliğe kapılmayan... -Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk kurmayan.. -Ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanmayacak kadar ,tiksindigi kadar müminlerin Arkasından konuşmaktan tiksinen... -Anne ve babaya iyilik eden... Onlardan biri veya her ikisi yanında yaşlanırsa, onlara "öf" bile demeyen ve onları azarlamayarak, ikisine de tatlı ve güzel söz söyleyen, ihata eden... -Mümin Kadınlara-Erkeklere zina isnadında bulunanların, dünya ve ahirette lanetlenecek oldugunu bilip iftiradan kaçan...Kadınları-Erkekleri-nesilleri koruyup gözeten... Emrolundugu gibi dosdogru olup, etiketcilik degil.. "Ben gerçekten müslümanlardanım" diyen kimselerden olanlar... 13- İşte yine o gün Mü´min erkekleri ve Mümin kadınlari önlerinden gelen, ellerinin arasından gelen, saglarından yansıyan Nur´lar icinde; Aydınlıklar icinde müjdelendikleri Cennetlerine dogru koşarken gören "Münafık Erkekler ve Münafık Kadınlar" bu iman edenlere derler ki; "Arkada kalan bizlerede rücu edin;Yönünüzü biraz bize dönüpte bir parca Nur´da; Bir parca Aydınlıkta bize verinde biz de sizlerle yanyana cennete koşabilelim"!Bunun üzerine "Münafık Erkeklere ve Münafık Kadınlara" denilir ki; " Nur yolunu, Aydınlık yolunu, Cennet koşusu yapabileceginiz yolu haydi dönebiliyorsanız geriye dönünde, arkanıza dönünde, arkada kalan dünya hayatına dönüverinde orada bulabilirseniz bulun!" Derken bunun üzerine "Münafık Erkeklerle ve Münafık Kadınlarla" "Mü´min erkekler ve Mümin Kadınlar" arasina hacimli, kütleli, dolu dolu, çivilerle,mıhlarla perçinlenen levhalardan oluşan gecilmez bir bab ; bir kapi, bir duvar , bir sur örülür! Bu öyle bir kapi, öyle bir duvar, öyle bir sur´dur ki; "duavarın zahir yönünde"; Herşeyi apaçık görünen, bilinen; beyan edilip, açıklanan, detaylarla görülen yönünde : "Rahmet yoluna": Merhamete, bağışlanmaya giden yolu açmaya, insanlara imkanlar sunup, belirli bir metalanma,faydalanma, yararlanma sunmaya klavuzlayan cennete dogru koşanlar görürsün fakat; "duvarın Batın yönünde"; Cennete dogru koşanlarla gelemeyenlerin, duvarın arkasında kalan "Münafık Erkekler ve Münafık Kadınlarin" korkunc bir azab ile kala kaldiklarini görürsün!.. İşte bu "Darabe'lerden bir Darabe" olarak: Bir "Darb-ı Mesel": Bir Darebe: Bir Örnek, bir Misal, bir Temsili sunum Sanatı ile size böyle sunulmakta: Bu bir "Mesel" olarak: Misal olarak, durum ve hal örnekligi olarak Somutlama teknigi ile meseleleri daha iyi kavrayabilesiniz, gözünüzün önünde adeta film gibi seyredebilesiniz diye böyle anlatılmakta... 14- Münafıklar "Nidâ ederler":Yüksek sesle iman edenlere, müminlere dogru seslenirler, bağrışıp çığrışıp dururlar ve derler ki ; -"Biz sizinle beraber değil miydik?" Müminler Münafıklara derler ki; -"Evet!! Siz bizimle beraberdiniz amma ve lakin siz nefsinize uydunuz, nefsiniz size bir "Fitne´ydi": Bir imtihan, bir deneme, bir belâ, bir korkutma, bir ibret ile sınamaydı ve siz bu imtihanda nefsine yenilenler oldunuz! Ve yine siz sonrada bu nefsi korkulara kendinizi esir ettinizde öylece durup bekleyenler, yerinde sayanlar oldunuz! Ve yine sizler şüpheci, septik, kendini begenen kibirli, narsist, egoist, alaycı, hasta ruhlu, saplantılı manyak, yan çizen, denetlenemeyen, kontrol edilemeyen korku-panik-menfaat-mevki endişeli kullar oluverdiniz!! Ve yine siz " emaniye konularla" ; batıl meselelerle kendi kendini aldatanlar oldunuz, nefsinizin Allah ile aldatılmasına izin verenler oluverdiniz!! " Emaniye ehli Münafıklar" - "Emaniye Ehli"; -Bâtıla yönelip häkikati, orjinal bilgiyi terkedenler! -Kur´an´a ters Zan´larla hareket edip gercegi terkedenler! -Bid´at´ler ile din uydurup häkiki farzlara yönelmeyenler! -Sonradan ihdas edilen, uydurulan Bid´at yolunu din edinenler! -Tamamlanan dine sonradan sunulan eklemeler, yamalar... -Beşeri eserleri dinin kendisi zannedipte bununla amel edip vakye yüzcevirenler! -Halka Batıl yolları eserler yazarak din diye sunanlar! -Din diye sunulan vahye ters eserleri mutlak dogru gibi kabul edenler! -Sadece bir insan düşüncesinin mahsulu olan elleriyle, klavyeleriyle yazmaları sonucu vücut bulan eserleri sanki vahiy gibi pazarlayanlar veya bunlara sanki vahiy gibi bir muamele sunup kabul edenler!! -Ümmi´lik yolunu; Kur´an bilme, anlama, ögrenme, idrat etme yolunu terkedenler! -Dünya ile aldanarak ahiret yok gibi hayat sürenler! -Vahye yüzcevirip kullara kul olmaya yönelenler! -Vahye yüzcevirip atalar dininde kalmaya azmedenler, azmettirenler! -Doyumu süslü dünyada arayanlar.. -Aracılar, ruhbanlar edinenler ; Gavvas çetelerinin: Gavs çetelerinin önünde boyun egenler... "Satanist Şeytan Gavslar" : -Allah ile aldatan ve din satan : Din pezevenkleri.... -Allah bana bildiriyor diyerek vahiy aldıgını iddia edenler.... -Batinicilik ile kendine üstünlük ve konum arayanlar.... -Leduni ilim..Mele-i Äla bilirim diyerek Allah´a savaş acanlar.. -Allah’ın sırlarına daldığını,dalıp vahyi getirdiğini iddia edenler.... -Gaybı bilirim diyerek müritler edinenler...... - Dalgıçlar gibi oldugunu iddia ederek:Her tür äleme yolculuk yapabileceklerini,tay´i zaman olabileceklerini,diledikleri anda imdata gelebileceklerini iddia edenler.... -Allah´tan degil benden medet umun diyenler..... -Allah´a tasarrufunda kendini ortak ilan edenler... -Kendilerini Rabb ve tecelli ile Rabbe ayna-äyän zannedenler... -Vahdet-i Vücud...Enel hak oldum diyerek nefsini ilah edinenler... -Mistisizmi,panteizmi,deizmi din diye sunan tacirler... -Ümmete kafa sallatan amma kafa kullanmaya engel,barikat olanlar.. -Tugyanlara kan veren,halklara dini etkisiz,nötr,masal olarak anlatan ve küresel kapitalizmi,emperyalizmi tehdid edemeyen soluyup duran köpekler, ilim yüklü eşşekler,Bel'am ceteleri güruhu!! İşte bu hâlinizin bir diger sebebi de, işte bu cehennemde ikamet etmenizin bir diger sebebi de: "Dünya Hayatı ile aldananlardan olmanızdır"! "Dünya Hayatı ile "Garret" olmanızdır": "Dünya Hayatı ile "Garür" olmanızdır": Dünyada gururlanarak, kibirlenerek hareket etmenizdendir!! "Gârur" olup: Dünyada yeterlilik şirki üzre olup dünyayla Allah'ı unutmanızdandır... Dünya Hayatı icinde aldananlardan ve aldatıcılardan olup: Şeytana , satanizme, gaflete ve dalalete kendinizi bile isteye düşürmenizdendir!! Dünya Hayatında ; Kandırıcılardan, döneklerden, magrurlardan olup taguta, şeytana, satanizme boyun egenlerden hatta Allah'ın affına güvendirerek Allah ile aldananlardan ve aldatanlardan ve Allah hakkındaki müfsitçe düşüncelerin sahte cazibeleriyle Allah ile aldananlardan ve aldatanlardan ve Allah ile aldatan ve aldanan o yaman aldatıcılardan ve aldananlardan olmanızdan ve bunlara teslim olmanızdan kaynaklanmaktadır! "Emrullâh" vaki olana dek: Allah'ın Emri, plânı yerine gelene dek; Hâk ile, gerçeklerle, Orjinal Hükümler'le hükmedilen bu gün gelene dek siz Allah'ın vaadini yalanlayanlar oldunuz ve "Dünya Hayatı" ile siz aldananlar oldunuz! Ve yine sizi: "Allah ile aldatanlarda" aldatıp durdu! Allah ile aldatılanlardan oluverdiniz! 15- Ve... La!! Hayır Hayır!! Ve... O gün geldigi zaman sizden "fidyede alınmayacak": Ahirette canınızı kurtarmanız icin sizden Fidye de talep edilmeyecek, kurtulma bedeli istenmeyecek, serbest bırakılmayacaksınız! Ve... La hayır hayır! "Küfredenlerden; Kâfirlerden olanlar"; Gerçeklerin üzerini örterek gizlemek isteyenler, hakikati perdelemek, barikat olmak, örtmek, engel olmak isteyenler, gerçeği inkar eden nankörler, küfreden inkar ehli kafirlerden olup gerçekleri, orjinali kabule yanaşmayanlar, gerçekleri kabule yönelmeyenler, sorumluluk bilincini terkedenler, doğrumuza, ilmimize yüz çevirenler "Nâr'a tutulacaklar": Od'a, ateşe, alevli ateş toplarına sürekli olarak mahzur kalacaklar, perişan edilecekler, Alevli ateşe arzolunacaklar, Alevli ateş yurduna girmeleri gerçekleşecek! Yerlerine-Yurtlarına sürekli ateşler düşürülücek! ..Ve sizin bundan sonra "Mev'â"nız : Barınağınız, sığınağınız, konağınız, ikamet edeceginiz adresiniz "Nâr'dır"; Ateştir, Âlevli ateş yurdu olan Cehennemdir, alevli cehennem od'udur! Käfirlerin "Mevlası"; Mevlesi, dostu, velisi ancak Nar'dır; Ateştir, oddur!! Bu "Bi´set; Bu kötü yolculuk ile gelinen son ne kadarda kötü bir sondur, ne kadar da kötü bir dönüştür!! -Kesinlikle ama kesinlikle Allah iman edenlerin yegâne "Mevle'sidir: Mevla'sıdır: Mevla edinecekleri : Veli edinecekleri: Kendilerini ahirette kurtaracak Dost'tur!! Allah iman edenlerin "Hâmi´sidir"; Koruyucu sığınağıdır! Allah iman edenlerin : Yardımcısıdır, Koruyucusudur, Otoritesidir, Hükümranıdır, Sahibidir, şefaatçisidir, Garantörüdür... Allah iman edenlere "Nusret" sunacak; Zafer sunacak ve cennet galibiyetiyle muzaffer kılacak olan, iman edenlerin yegâne Dostudur!! 16- Sahi.. "Amenu olanların : iman edenlerin" kendilerine Hakk´tan nüzul olunan; inzal olunan, bildirilen Hak üzre olan bilgiyle, vahiyle, Kur´an ile : Allah'ın Zikrine: Allah'ın Kitabı'na;Allah'ın Kur'anı'na yönelmeleri ile kalbi durumlarına bu bilgiyle ceki düzen verip "Hûşu ile": İtaat ile, samimiyetle, candan, gönülden boyun eğerek, sorumluluk şuuruyla saygılı davranan mutmain kalpli kullar olmalarınin vakti gelmedi mi?? Lâ! Hayır hayır! Sakın ha sizde daha önce kendilerine Kitab indirilenler gibi olmayın! Kitab ehline Kitab gönderdik.. Sonra onların üzerinde uzun zaman gecti, nesiller yenilendi ve onlar kendilerine inzal olunan Kitaba, vahye her gecen gün biraz daha mesafeli davranarak, Kitaba uzak kalarak zamanla kalplerini katılaştırdılar ve kendisine Kitab verdiklerimiz vahye yüz cevirmeleri sonucu nihayet cogunu Fasıklardan yaptı! Fasık Kavimler - Fasık Toplumlar :İnancı bozuk olanlar, buyruktan çıkanlar,yoldan çıkanlar, nifak ile sapmış ahlâksızlar, hak dinin, orjinal dinin dısına çıkanlar,asilik ve bozgunculuk yapanlar, Allâh'a itâati terkedip O'na isyâna dalanlar, ilâhi emirlerin dışına çıkanlar, dinin hükümlerine bağlanıp onları kabul ettikten sonra: O hükümlerin "tamamını" ya da "bir kısmını" gizleyerek,ِ örterek ihlâl edenler, kabul etmeyenler,günâhı ısrarla yapanlar... 17- Bilin ki Allah "Arz'ıda"; Yeryüzünü de her ölümünden sonra an be an yeniden hayat verip tekrar diriltiyor, diri tutuyor, canlandırıyor!! Size "Ayetleri": Belgeleri, delilleri, alâmetleri, işaretleri, göstergeleri, nişâneleri, dersleri, kanıtları, ibretleri, mucizeleri, ögütleri detaylarla "Beyan ettik"Tüm detaylar ile size ayetler "Beyan edildi"; Açıklanan, yol gösteren, gercegi anlatan, hayata ve gercege klavuzlayan yol olarak ögretildi, gösterildi!Şimdi: Sizden beklenen; akletmenizdir!! Bağ kurma becerisidir!... Akledip, akıllarını işletenler, akıllananlar, beyinlerini işletenler... Cahillerden olmamaya yönelenler olmanızdır!! 18- Kesinlikle ama kesinlikle "Musaddik" olan erkekler ve kadınlar icin: Kendilerine gönderilen kitabı doğrulayan, gerçekliğini bildiren, bu gercegi tasdik edici olup hak sözün, gerçeğin ta kendisini bildiren Kuran'a işittik,dinleyip ögrendik!! Bu öyle saglam bir bilgidir ki , bu bilgi bizi Hidayet yoluna kılavuzlayacak bilgidir diyerek candan vahye baglanan ve bu dosdogru, orjinal bilgilerle hayat sürüp Allaha güvenerek sadaka verenler ve yine cesurca "Karz-ı Hasen" yapanlar; Allah´a varlığını harcayanlar;Allah yolunda en güzel borcu, en güzel destegi sunanlar varya; Böyleleri bilsinler ki kendilerine kat kat fazlasıyla verilecek olan; "Ecr-i Kerim vardır", En asil, en üstün, en kaliteli büyük bir ödül ,üstün bir mükâfaat, günahlara af ve cennet vardır! -Doğru sözlüler, Sözünde Duranlar, Özüyle Sözü bir olanlar,
-İla'i Kelimetullah/Tevhid Davası için; yurtlarından çıkarılanlar, kovulanlar, sürgün yiyenler, her hapsi, takibi medrese-i yusufiyeye çevirenler..
-Dünyevi esaretlere, özgürlük ruhu sunanlar..
-Mal,mülk,eşya, nesne, evlat ne varsa Orjinal İslam'a adayanlar,
-Tüm yoksunluklara ve tedriclere, esaretlere rağmen şirke, küfre, nifağa dik durup, baş eğmeyenler..
-Lütuf ve Rızayı Allah´tan bekleyenler.. Allah'a: O´nun Sırat-i Müstakim olan orjinal yoluna, dinine ve Orjinal, Halis dini, yolu beyan eden Resulüne yardım ve yataklık edenler..
-Muhacirler..Öncelikle akleden akla hicret edenler. Hicretlerini koltuklara, döşeklere, çilelere, uzletlere, halvetlere değil, eylem eylem meydanlara dökebilen Muhacirler..
-İmanlarında sadık olanlar ve Affedilmez suçdan: şirkten nefret edenler!
- Asla ve kat'a şüpheye düşmeyenler, Allah'a ve Resulü'ne kesin itaat edenler! Tevhid Yolundan ve yolculugundan dönmeyenler!
-Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlar, Mücadele edenler,direnenler,hakikatleri hiçbir yalan realiteye değişmeyenler.
-Cennete yürüyen kul olduğunu ümid edenler.. Cennetlik kulun, cehennemlik işler yapanlara daima üstün olduğunu bilen bilinçliler..
-Yenilgiyi, mağlubiyeti lügatinden atmış ve iman edenler galibdirler bilincine haiz olanlar..
-Allah'tan başka kurtarcı aramayanlar..
-Allah'a ve Resulü'ne isyan etmeyenler ve Allah'a ve Resulü'ne asi olanlara isyan gülü kesilen cesurlar..
-Ahireti dünyaya tercih edenler, dünya için ahiretini satmayanlar..
-Doğruluğu şiar edinmis, dosdoğru doğrularla doğrulanlar..
-Allah'a kul olduğunun bilincinde olan doğru sözlü ve doğru ölçülü kullar..
Karz-ı Hasen yapanlar;
-En güzel borç verme,kredi verme yöntemi..
-Allah yolunda harcanan hersey...
-Fakirligi yok etmek ve faiz lobileriyle, kapitalizmle mücadele edip insanin insana köleligini bitirmek icin, ekonomik özgürlügü ve üretimi sürekli diri tutmak icin verilecek borc...
- Karşılıksız veya y karşılıklı olarak, geri ödemeli olarak verilecek yardım.
-Bağışta bulunmak..
-Paylaşma ve merhamet bilinci..
-insan onurunu koruyan ve toplumu ahlaki cöküntülere düşmekten koruyacak olan, infak bilincli salat sunma; destek sunma..
-Rezzak Allah ; Malik Allah bilinciyle; Azalan ve artan rızk ile ; rızkın ve zenginliğin anahtarı olan infak bilinciyle mülkü harcamak. Rabbin kat ve kat fazlasıyla böyle kullara mülkünü verecegine iman edip korkmamak...
-Fakirlere candan, gönülden yardımda, destekte bulunanlara Allah’a Gafur olacak. kötülükleri örtecek ve böylelerini içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır.
-Karz-ı hasen salatı ; destekleyenler ,yardım edenler!"Karzı Hasen ile salatı ikame eden kimseler":
-Vahyi ayağa kaldırma mücadelesi verenler..
-Namazı eda ederek-Tam ve sürekli olarak yerine getiren,Vahyi tüm
hayata hakim kılmaya yönelenler...
-Allah´a bağlılık sunarak-ahdi unutmamak icin direnenler...
-Kuran öğrenme-öğretme-anlama dersleri yapanlar...
-Ümmete destek olanlar...
-Allah ve Resulünün sundugu orjinaliteyi kabul etmeye yönelenler,
-Allah´a hicbir aracı kabul etmeyerek:Direk yönelen..yalvaran,dua edenler..
-Riyadan,çirkinliklerden,kötülüklerden,gösterişten,nifaktan,yalandan,
sahtekar ve sözünde durmamaktan,sersemlikten,sarhoşluktan, aptallıktan, gafletten,cehaletten,beynin akleden fonksiyonunu ibtal eden eylemlerden, ahlaksızlıktan, zinadan,içkiden,dolandırıcılıktan, hırsızlıktan, faizden, adam öldürmekten,tecavüzden,tacizden,tecessüsden, iftiradan, gıybetten, şirkten,zulümden,zan´dan...Gayr-i insani olan her türlü günahtan alıkoyan kulluktaki tüm eylemler ile Rabbani yola yönelenler...
19- Allah'a ve O´nun Resulüne; Elcisine " Âmenû olanlar" ;iman edenler varya ; işte onlara yegäne terbiye edici hakim ve tek tasarruf sahibi Rabb´in indinde, Rabbin yanında sıddıklardan ve şühedadan; şehidlikten; şahidlikten konumlar vardir. Böyleleri sadıklardan ve şehidlerden olarak yazılır! Böylelerine yine ecirler, mükâfatlar, ödüller vardir ve böylelerine yine Nur vardı aydınlık vardır ; Cennet yolu vardir..
"Musaddıklar" : "Sadık Kullar ": "Sadıklar":
-Doğru sözlüler, Sözünde Duranlar, Özüyle Sözü bir olanlar,
-İla'i Kelimetullah/Tevhid Davası için; yurtlarından çıkarılanlar, kovulanlar, sürgün yiyenler, her hapsi, takibi medrese-i yusufiyeye çevirenler..
-Dünyevi esaretlere, özgürlük ruhu sunanlar..
-Mal,mülk,eşya, nesne, evlat ne varsa Orjinal İslam'a adayanlar,
-Tüm yoksunluklara ve tedriclere, esaretlere rağmen şirke, küfre, nifağa dik durup, baş eğmeyenler..
-Lütuf ve Rızayı Allah´tan bekleyenler.. Allah'a: O´nun Sırat-i Müstakim olan orjinal yoluna, dinine ve Orjinal, Halis dini, yolu beyan eden Resulüne yardım ve yataklık edenler..
-Muhacirler..Öncelikle akleden akla hicret edenler. Hicretlerini koltuklara, döşeklere, çilelere, uzletlere, halvetlere değil, eylem eylem meydanlara dökebilen Muhacirler..
-İmanlarında sadık olanlar ve Affedilmez suçdan: şirkten nefret edenler!
- Asla ve kat'a şüpheye düşmeyenler, Allah'a ve Resulü'ne kesin itaat edenler! Tevhid Yolundan ve yolculugundan dönmeyenler!
-Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlar, Mücadele edenler,direnenler,hakikatleri hiçbir yalan realiteye değişmeyenler.
-Cennete yürüyen kul olduğunu ümid edenler.. Cennetlik kulun, cehennemlik işler yapanlara daima üstün olduğunu bilen bilinçliler..
-Yenilgiyi, mağlubiyeti lügatinden atmış ve iman edenler galibdirler bilincine haiz olanlar..
-Allah'tan başka kurtarcı aramayanlar..
-Allah'a ve Resulü'ne isyan etmeyenler ve Allah'a ve Resulü'ne asi olanlara isyan gülü kesilen cesurlar..
-Ahireti dünyaya tercih edenler, dünya için ahiretini satmayanlar..
-Doğruluğu şiar edinmis, dosdoğru doğrularla doğrulanlar..
-Allah'a kul olduğunun bilincinde olan doğru sözlü ve doğru ölçülü kullar..
"Küfredenlere": Kafirlere ve "Kezzab Ehli´ne"; yalancılara ve yalanlayıcılara gelince:
"Kafirler": Küfreden Kullardan olup; Gerçeklerin üzerini örterek gizlemek isteyenler,hakikati perdelemek-barikat olmak-örtmek-engel olmak isteyenler,gercegi inkar eden nankörler, küfreden inkâr ehli kafirlerden olup gerçekleri, orjinali kabule yanaşmayanlar, gercekleri kabule yönelmeyenler, sorumluluk bilincini terkedenler, doğrumuza, ilmimize yüz cevirenler..
"Kezzab ehli olanlar": "Büyücüdür,sihirbazdır,aşırı bir biçimde yalan söyleyendir,yaldızlı cümlelerle halkı büyüleyenlerdendir,dizdigi yalanlarla kendine konum arayandır,mevki arayandır, makam arayandır, büyük bir sährekardır" diye söylemlerle hakikati dillendirenleri yalanlayanlar ...
Kafirler ve gercegimizi yalanlayanlar "Ashab'ul Cahim" olacaklar : "Cehennem Sahabesi" olacaklar ve daimi Cehennemde ikâmet edecekler! Orada "Halid" Olanlar olarak: Ebeden, ebediyyen kalıcı olanlar olarak : Sonsuza dek ve sürekli olarak kalacaklar.Korkunç azab'ı orada sürekli tadacaklar!!
20- Biliniz ki, nihayet idrak edip ögreniniz ki "Dünya Hayatı" sadece oyun ve eglence olarak algılanan, icinde laubali davranarak cogunuzun avanakca gezindigi, oyalanarak vakit kaybetmekte oldugu bir yerdir.Ve yine biliniz ki, nihayet idrak edip ögreniniz ki "Dünya Hayatı" gecici "Ziynet´leriyle"; Cazibeli güzellikleriyle süslenip donatılan, süslü, ahenkli haliyle cogunuza bir aldanma yeridir..Ve yine biliniz ki, nihayet idrak edip ögreniniz ki "Dünya Hayatı" cogunuz icin mallarla, mülklerle, varlıklarla ve yine cocuklarla, evlatlarla aldanarak birbirinizle karşılıklı olarak övünüp durdugunuz, iftihar duydugunuz bir aldanma yeridir."Dünya Hayatı"ile aldanan bu cogunlugu söyle bir Misal ile, söyle bir Temsili Sunum ile somutlama halinde örneklendirmeli ; Bunlar bir "Kuffare" gibi, bir Ciftci gibidir; Hani bir yagmur yagarda ciftci bunu görür cok sevinir fakat sonra da ektigi nebätat, ektigi ekinler, ürünler kuruyuverir ve derken bunları sararmış solmuş halde kuru otlara, kuru çöplere dönmüş olarak görürde büyük bir üzüntü icine düşüverirya... Dünya ile aldananlarda emegini, ürününü kaybeden aynen bu ciftci örnegi gibidir..."Ahirete";Hesap gününe gelince;Ahirette "Azabun Şedidun": Kuvvetli, şedîd, şiddetli, çetin bir azap vardır!!Ve yine Ahirette;"Magfiret edilme"; Merhametli muämele ile affedilme, bağışlanma vardır fakat tüm bunlardan da öte "Allah'ın Rıdvan'ı": Allah'ın Rızası, Allah'tan gelecek Riyazet vardır!! Hayır!! İşte bu "Dünya hayatı" sadece gecici bir metalanma, faydalanma, yararlanma sürecidir!!İşte bu Dünya Hayatı cogunuza "Garret ehli" yapacak olan,cehennemde ikamet etmenize sebeb olacak olan sizi aldananlardan yapacak bir yerdir! "Dünya Hayatı ile "Garret" olmanız": "Dünya Hayatı ile "Garür" olmanız": Dünyada gururlanarak, kibirlenerek hareket etmeniz; "Gârur" olup: Dünyada yeterlilik şirki üzre olup dünyayla Allah'ı unutmanıza sebep olacak bir yerdir... Dünya Hayatı icinde aldananlardan ve aldatıcılardan olup: Şeytana , satanizme, gaflete ve dalalete kendinizi bile isteye düşüreceginiz; Dünya Hayatında ; Kandırıcılardan, döneklerden, magrurlardan olup taguta, şeytana, satanizme boyun egenlerden hatta Allah'ın affına güvendirerek Allah ile aldananlardan ve aldatanlardan ve Allah hakkındaki müfsitçe düşüncelerin sahte cazibeleriyle Allah ile aldananlardan ve aldatanlardan ve Allah ile aldatan ve aldanan o yaman aldatıcılardan ve aldananlardan olacagınız veya bunlara teslim olup cogunuza cehennemi bir aldatma sunacak yerdir!
21- Öyleyse haydi; Yegane terbiye edici hakim ve tek tasarruf sahibi Rabb´inizin "Magfiretine"; Merhametli muämelesine, affetmesine, bağışlamasına koşun! "Sabikun olanlar" olup: "Hayırlarda yarışanlar-iyilik öncüleri olanlar olup Rabb´in merhanetine, magfiretine talibler olun! Ve Cennet yolunda yarışlar, koşuşanlar olun! Cennetin genişliği "Arz ve Semanın" ; Gökle yerin genişliği kadardır. Cennet Allah'a ve O´nun Resulüne; Elcisine " Âmenû olanlar"icin ; iman edenler icin hazırlandı. İşte bu "Allah'ın Fazl´ıdır"; Size büyük bir zaferin müjdesidir.. Büyük bir Üstünlük yoludur.. Büyük bir cennet Müjdesidir.. Büyük Bir Lütuftur, ödüldür ve onu dilediğine ve dileyene, buna talib olanlara verecektir ve Allah "Fazl-ı Azim" sahibidir! Lütfu ve keremiylede cok güclüdür, kudretlidir, kuvvetlidir, yücedir, büyüktür...
"Fazl-ı Azim" ile muamele gören kullar; Cennet Ravdası'nda: Her tür güzelligin, bahcelerin, parkların, pınarların, köşklerin oldugu Cennet bahcelerinde konaklamaktayken göreceksin böylelerini!Üstelik onlar yegâne terbiye edici hakim ve tek tasarruf sahibi Rabbin İndinden:Katından, nezdinden kendilerine diledikleri şeyler sunulmaktadır!Fazl-ı Kebîr Sahibi olmakta yine işte tamda budur!!... Fazl-ı Kebîr Sahibi Olmak: İman edip ortaklar aramayanlara, şirk koşmayan ve sadece Allah'a yönelip icabet sunanlara ve salih ameller yapan kullara sunulacak olan Cennet Ravdası'nda: Her tür güzelligin, bahcelerin, parkların, pınarların, köşklerin oldugu Cennet bahcelerinde ikamet edici kul olmak... Burada yegâne terbiye edici hakim ve tek tasarruf sahibi Rabbin İndinden: Katından, nezdinden kendilerine diledikleri şeylerin artırılarak fazlasıyla verilen kullar olup, lütfu ilahiden, her tür en üstün nimetten pâyidar olmak!! En üstün ikramlar ile Cennette Ağarlanan Kullar olmak... 22- La Hayır Hayır!! Hem Arz´da; Yeryüzünde ve hemde sizin nefisleriniz üzerinde, insanlar üzerinde gerceklesecek olan bütün musibetlerin hepsi henüz olaylar vuku bulmadan önce, henüz yaratmamız olmadan önce onu muhakkak ki Kitab´a kaydetmisizdir. Kesinlikle, illa ki bunlar Kitap'daki kayda göredir.! Muhakkak ki, işte bunlar Allah için çok basittir, kolaydır!
"Müstekir Kanun-i ilahi"; "Kadir Gecesi Takvimi"; -Kader ve Akibet günü takvimi... -Kader-Kadir Gecesi boyutuyla; Kur´an ve tüm vahiyler; Kadir Gecesinde: Bin aydan daha hayırlır olup,tan yerinin ağarana kadar:Tüm oluşlar öncesi emrin, işlerin, direktiflerin, komutların ölcülendirildigi gecede; "Üstün Depodan" : "Levh-i Mahfuzdan": "Ümmül Kitabın icinden": Kullara Gayb olan: Asla bilmeleri, erişmeleri mümkün olmayacak olan hakim ilim depomuzdan: Ana Belleğin: Vahiylerin tümünün bulundugu vahyin ana merkezinin: Emrin, iznin, oluşun hayat bulmadan önceki ve insanlara ve tüm beşere gayb olan bilgi merkezinin, ileri derecede görevlerin verildigi ve sadece görevli meleklerin görevlerini ögrenip-bilmek zorunda oldugu kadar memuriyeti için görevlendirildiği, asla paylaşılması, bulunulan dairesinden çıkarılması hic bir zaman mümkün olmayacak olan "Üst bilgilerin Bulunduğu Özel Bölge´den": Hikmetle: Emir-komuta ve direktiflerin verildigi gece... Bu emri almak icin seferber olan ve her türlü iş-görev-emir-direktif için görevini üstlenen melekler... 23- Neden kainatlar kader takvimi üzredir? Lâ!! Hayır Hayır!! Bunun böyle olmasinin sebebi sizlerin psikolojinizi bozarak kaybetme korkusuna yenilip elinizden çıkan seyler icin üzülmemeniz, isyankär kullar olup hakikati reddedici kullar olmamaniz icindir ve yine Allah´in size verdikleri sebebiyle gerçeğimize yüz çevirip refah icinde sevinip şımarmanız, katı birer yüzçevirici olup bununla böbürlenenlerden, azgınlardan olmamanız, büyüklenenler, kibirlenenler olmanız icindir!! Lâ!! Hayır Hayır!! Muhakkak ki Allah çalımla yürüyüp övünenleri, kendini methedenleri, ululuk taslayan "Küstahlar güruhunu" sevmez!!
24- Onlar kendileri cimrilik ettikleri gibi, üstlerindeki mäli, ekonomik mükellefiyetleri, emirleri yerine getirmedikleri gibi bir de "insanlarda"; unutkan kullarıda cimrilik etmeye, mäli, ekonomik emirlerimizi yerine getirmemeyi emreder dururlar!! Yüz cevirenlerden, gerisin geriye dönen döneklerden olanlar bilsin ki; Muhakkak ki Allah " Gani'dir: Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, muhtaç olmaktan münezzeh olan, müstağnî olan, acziyetten, fakirlikten, yoksulluktan münezzeh olan, Zengindir! Muhakkak ki Allah "Hamîd'dir": Daima mutlak övülmeye, hamdedilmeye lâyık olandır.
25- Yemin olsun ki "Resüllerimizi";Elcilerimizi "Beyyineler ile": Ayetler ile, açıkça okunan kanıtlar, belgeler, deliller, sahifeler, kitablar ile "İrsal Ettik": Mürsellerimiz olarak; Allah´ın Resulleri olarak; Allah´ın elcileri olarak göِِnderdik ve yine onlarla beraber "inzal´i" ; Sunumu, indirilişi, gönderilişi, bildirimi Allah´a ait olan bu Kitab ve "Mizanı": normları; Ölcüyü, teraziyi, tamlama saglayacak hayat formullerini, denklik ve kontrol mekanizmalarını, hesap,muhasebe,akıl, muhakeme yetenegini, idrak, anlama, fehmetme, hikmet, fıkhetme, küresel Norm, sünnet, ortak evrensel dogrular ile ayırdedici dengelerini, adälet bilgisini" kalite ve dogruluk denklemiyle gözetip korunacak temel bilgileri gönderdik ki "insanlar"; unutkan kullar adaleti hayata hakim kilabilsinler, adaletin geregini yerine getirebilsinler! Ve yine Şedid; Şiddetli, cetin, mukavemet gücü cok yüksek olan ve pek cok alanda "insanlar icin"; unutkan kullar icin faydalar sunacak olan demiri indirdik ki böylelikle "Gayb olan Allah´a" ve yoluna ve O´nun gönderdigi Resüllere; Elcilere kim destek sunacak, yardım edecek ve kendini bu özelligiyle belli edip kendini Biz´e göstermek isteyip kullugunu ispat etmek isteyenler olabilecek! "Gayb": Gözle görememe,idrak edememe, kavrayamama, dogru bir tahayyül dahi, dogru bir hayal dahi asla kuramama, bilmeme,giz.. Muhakkak ki Allah "Kaviyy´dir";Kavi´dir, sağlam, güclü ve kuvvetlidir... Muhakkak ki Allah "Aziz´dir " ;Yüceler yücesidir,iftiralarınızdan münezzehtir,üstün ve güçlüdür!!
26- Yemin olsun ki Biz Nuh´u ve Ibrahim´i "İrsal Ettik": Mürsellerimiz olarak; Allah´ın Resulleri olarak; Allah´ın elcileri olarak gönderdik ve yine her ikisinin de "Zürriyetinden"; Soyundan, kan baglarından gelen, üreyen nesillerinden de, "babadan ogula gecen" "Nübüvveti" ve "Kitabı" verdik: "Nebi'ler" olarak: Haberciler olarak cocuklari sonradan gelenlere "İrsal Ettik" : "Nebi'ler" olarak: Habercilerimiz : Mürselimiz olarak; Resulümüz olarak, Elçimiz olarak sonradan gelenlere onlara gönderdik!! Bir bölümü tercihini "Muhtedii" olmaktan,"ihtida" etmekten; Hidayetten yana kullananlardan oldu fakat onlardan cogu yine fasıklardanoldu... "Kesiren";Cogunlukla Fasık olanlar oldular! Tercihini ; "Hidayet yoluna girmekten": "ihtida etmekten": "Muhtei olmaktan": "Mehdi olmaktan" yana kullanan kullarda oldu.Hidayet yolunu dileyen kullara hidayete erme yolunu sonuna kadar, artan, büyüyen derecelerde bir ölcüyle actık! Mehdi olmak isteyen her kula Mehdi olma yolunu açtık!!
"ihtida etmek":"Muhtedi kul olmak":Mehdi olmak":
Hidayet yoluna yönelmek: Küfür, şirk ve sapıklıklar yolunu terketmek.Bâtıl yolu bırakıp,kendi lehine Hak yola-doğru yola dönmek, Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter buyruguna iman etmek.. Aydınlık,Orjinal,Halis islam yolunu secmeyi, o orjinal yola yönelmeyi.. Doğru yolu-Orjinal Sirat-i müstakim yolunu aramak,bulmak,bulduktan sonra bildirmek.. Açıklamak,izah etmek ve muvaffakiyeti Allah´tan bekleme ile dävete yönelmek... Kur'an'a göre mutlak Hâdî Allah'tır bilinciyle.. Vahiy rehberliğindeki yola yönelmek.. Kulpa tutunmak.. Vahyi hayat rehberi-klavuzu olarak hayata hakim bilgi kılmaya yönelmek....
Tercihini Fasıklıktan yana kullananlar ; Kitab ehline Kitab gönderdik.. Sonra onların üzerinde uzun zaman gecti, nesiller yenilendi ve onlar kendilerine" inzal olunan";Kendilerine indirilen Kitaba, vahye her gecen gün biraz daha mesafeli davranarak, Kitaba uzak kalarak zamanla kalplerini katılaştırdılar ve kendilerine Kitab verdiklerimiz vahye yüz cevirmeleri sonucu nihayet cogu kendi kendini Fasıklardan yaptı! "Fasık Kavimler - Fasık Toplumlar": İnancı bozuk olanlar, buyruktan çıkanlar,yoldan çıkanlar, nifak ile sapmış ahlâksızlar, hak dinin, orjinal dinin dısına çıkanlar,asilik ve bozgunculuk yapanlar, Allâh'a itâati terkedip O'na isyâna dalanlar, ilâhi emirlerin dışına çıkanlar, dinin hükümlerine bağlanıp onları kabul ettikten sonra: O hükümlerin "tamamını" ya da "bir kısmını" gizleyerek,ِ örterek ihlâl edenler, kabul etmeyenler,günâhı ısrarla yapanlar.. 27- Sonra bunların izinden ardarda Rasullerimizi; Elcilerimizi gönderdik.Onların arkasından da Meryem oğlu İsa’ya İncil’i verip gönderdik ve kendisine "İttiba" edenlerin; Resül isa´ya Tabii olup üzerinde yürümekte oldukları Batıl yolları terkedenlerin kalplerini "Ref ettik"; Yükseltilmiş bir şefkat ve candan bir sevgiyi, merhamet duygusunu kalplerine koyduk. Kitab´da kendilerine Farz kılmadığımız halde, emretmedigimiz halde kendi kendilerine Rahbaniyeti ; Ruhbaniyeti ; Ruhbanlığı ; Zahidliği "ibtida ettiler"; Uydurdular, hurafeler, bid´atler ürettiler. Böyle dine sonradan eklemeler sunarkende yine Ahirette;"Magfiret edilmeyi"; Merhametli muämele ile affedilmeyi, bağışlanmayı fakat tüm bunlardan da öte "Allah'ın Rıdvan'ı": Allah'ın Rızası, Allah'tan gelecek Riyazeti ümid ediyorlardı!Sonradan ihdas ettikleri, uydurup kurgulayageldikleri bu uygulamalarada zaten riäyet etmediler. Böylece iclerinden "Âmenû olanlara"; iman edenlere ecirlerini, ücretlerini, mükâfaat ve ödüllerini verdik, verecegiz fakat "kesiren"; Cogunlukla onlarda Fasıklardan olmuslardı! Kitab ehline Kitab gönderdik.. Sonra onların üzerinde uzun zaman gecti, nesiller yenilendi ve onlar kendilerine" inzal olunan";Kendilerine indirilen Kitaba, vahye her gecen gün biraz daha mesafeli davranarak, Kitaba uzak kalarak zamanla kalplerini katılaştırdılar ve kendilerine Kitab verdiklerimiz vahye yüz cevirmeleri sonucu nihayet cogu kendi kendini Fasıklardan yaptı!
"Fasık Kavimler - Fasık Toplumlar": İnancı bozuk olanlar, buyruktan çıkanlar,yoldan çıkanlar, nifak ile sapmış ahlâksızlar, hak dinin, orjinal dinin dısına çıkanlar,asilik ve bozgunculuk yapanlar, Allâh'a itâati terkedip O'na isyâna dalanlar, ilâhi emirlerin dışına çıkanlar, dinin hükümlerine bağlanıp onları kabul ettikten sonra: O hükümlerin "tamamını" ya da "bir kısmını" gizleyerek,ِ örterek ihlâl edenler, kabul etmeyenler,günâhı ısrarla yapanlar.... 28- "Ey iman edenler...Ey Allah´ın kulları!" Allah'a "ittika edenler" olunuz : Allah'a yaslananlar, Allah'a dayanan "Muttakiler olunuz ve O´nun Resülüne; Elcisine iman edenler, onu tasdikleyenler olunuz ki O´nun rahmetinden iki kat alabilesiniz ve sizi "Nur" yoluna; Cennete yoluna, cennete sevketsin ve size Magfiret etsin; Merhametiyle muämele edip affetsin, bağışlasın! Ve şunu da bilin ki; Allah'ın Rahmeti Gazabına Galibtir: Allah "Gafür" ve "Rahim" olandır! Allah "Gafûr'dur": Mağfiret edendir, günahları sevaba çevirendir, çok bağışlayıcıdır ve Allah "Rahim'dir": Cok merhamet edicidir, engin merhamet sahibidir...
"Muttaki Olanlar" : Takva Sahibi Olanlar: Allah'ın koruma kalkanı altına kendilerini transfer edenler-gerekeni yapanlar...Kendini Allah'a sigortalayanlar..Garantör olarak Allah'ı kabul edenler..Allah’tan geregi gibi korkanlar...O na karşı gelmekten çekinip sakınanlar.. O na saygı duyanlar.. Bir'leyenler..Geregi gibi tenzih eden muhlisler olanlar.. O na güvenenler... Halklardan, toplumlardan, insanlardan degil de, kendini Allah'tan emredilen gibi korumaya ve Koruma Kalkanına yöneltenler.. Korkmaya, çekinmeye en ziyâdesiyle layık olan, "liyâkat sahibi olan Allah'tır" diyen eylem-tutum-söylem bütünlügü gösterenler... Erdemli davrananlar.. O nun orjinal yolunu gözetenler, sorumluluğu üstlenenler, bilincin ögretmeni-ögrencisi olanlar...Kâfirlere ve münafıklara itaat etmeyenler! Boyun eğmeyenler! Uymayanlar!...En iyi bilen Alim Allah'a boyun egip uyanlar!! Hüküm ve hikmetin direncli talib'leri ve galib'leri olanlar... Allah'a ittika edenler: Yaslananlar, dayananlar... 29- Bunları açıkladık ki; "Ehl-i Kitab" olanlar; Kitap ehli olanlar "Allah'ın Fazl´ından"; Müjdesinden, büyük üstünlük yolundan, büyük cennet Müjdesinden,büyük Lütfundan, ödülünden ve Allah'ın bunu dilediğine ve bunu dileyene, buna talib olanlara vereceginden bilgi sahibi olsunlar ve bu lütfu kendileriyle sınırlamaya kalkmamaları gerektigini ögrensinler, sadece kendilerine has bir lütuf gibi algılamasınlar ve Allahın lütfuna sınır cizemeyeceklerini, güc ve kuvvet yetiremeyeceklerini ögrensinler ve bu lütfu sadece kendileri görecekmis gibi düsünmesinler ve cehaleti terkedip nihayet orjinal bilgiyi, gercegi ögrensinler diye açıkladık! Ve bilinsin ki Allah "Fazl-ı Azim" sahibidir! Lütfu ve keremiylede cok güclüdür, kudretlidir, kuvvetlidir, yücedir, büyüktür...
Neue Welt |
||||||||
|
||||||||
| ||||||||
Etiketler: Hadid, Suresi, 1, ila, 29, Ayetler, |
|